3 Aralık 2012 Pazartesi

Türkiye'nin Yeryüzü Şekilleri, İklimleri, Sınırları İle İlgili Bilgiler

Türkiyenin yer şekilleri yeryüzü şekilleri nelerdir yeryüzü şekilleri coğrafyası ile ilgili bilgiler burada melekler. Ülkemiz iki kıtanın birleştiği medeniyetlerin beşiği bir coğrafyada bulunuyor melekler Dünyanın en güzel ve özel yerinde bulunan ülkemiz aynı anda 4 mevsimi yaşayabilen bir durumdadır. Asya ile Avrupa kıtasının birleştiği yerde bulunan Türkiyenin yeryüzü şekilleri ile ilgili bilgileri , Türkiyenin dağları , ovaları, denizleri, iklimleri kısaca Türkiyenin yer şekilleri nelerdir başlıklı makalemizde hatırlamaya çalışalım.. TÜRKİYE’NİN YER ŞEKİLLERİ ve İKLİMİ 1. Yer Şekilleri Türkiye, ortalama yükseltisi 1132 metre olan bir ülkedir. Bu durum, dağların fazla ve yüksek olmasının bir sonucudur. a. Dağlar Ülkemizde en geniş alan kaplayan yer şekilleridir. Ülkemizde genellikle doğu batı yönünde iki sıra halinde uzanan sıradağlar yer alır. Bu dağların kuzeyinde kalanı Karadeniz kıyısı boyunca uzanır. Bunlara Kuzey Anadolu dağları denir. Adapazarı'nın doğusundan başlayarak Gürcistan sınırına kadar uzanır. Bu dağlar doğu batı yönünde birkaç sıra halindedirler. En yüksek kısmı Doğu Karadeniz Bölümü'ndeki Kaçkar dağlarıdır. Güneydeki sıradağlar ülkemizin güney batısından başlayarak Van Gölü'nün güneyine kadar devam eder. Bunlara Toros dağları denir. Toroslar batı, orta ve güneydoğu Toroslar olmak üzere üç kısma ayrılır. Toroslar’ın büyük kısmı Akdeniz Bölgesi'nde bulunur. Buradaki en yüksek yer Aladağlar’dır. Toroslar, Akdeniz Bölgesi'nde kıyıya paralel olarak uzanır. Güneydoğu Toroslar ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kuzeyi boyunca uzanır. Buradaki en yüksek nokta Buzul dağı üzerindeki Uludoruk tepesidir. Ülkemizde bu iki sıradağdan başka Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde de daha küçük sıradağlar bulunur. Ayrıca ülkemizde sönmüş volkan dağları yer alır. Bunlar; Doğu Anadolu'da Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı dağlarıdır. İç Anadolu'da ise Karadağ, Karacadağ, Hasandağı, Melendiz ve Erciyes dağları yer alır. b. Plâtolar Ülkemizde geniş alan kaplayan yer şekillerinden biri de plâtolardır. Plâto, çevrelerine göre yüksekte olan ve akarsularla derin yarılmış geniş düzlüklerdir. Ülkemizde plâtoların en çok bulunduğu yer, Tuz gölü çevresidir. Burada Bozok, Cihanbeyli, Haymana ve Obruk plâtoları yer alır. İç Anadolu Bölgesi'nin doğusunda Uzunyayla plâtosu yer alır. Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise Erzurum-Kars ve Ardahan plâtosu yer alır. Akdeniz Bölgesi'nde Taşeli, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise Gazi Antep ve Şanlı Urfa plâtoları yer alır. Plâtolar önemli tarım ve hayvancılık alanlarıdır. c. Ovalar Ova, çevresine göre alçakta kalan ve akarsular tarafından derince yarılmamış düzlüklere denir. Ovalar ülkemizin değişik yerlerine farklı yükseltiler halinde dağılmışlardır. Deniz kıyısına yakın olan kıyı ovaları, akarsuların denize döküldükleri yerlerde bulunur. Bu ovalar akarsuların taşıyıp biriktirdikleri alüvyonlardan oluşmuştur. Bunlara delta ovaları denir. Bunların en önemlileri Akdeniz kıyısında Çukurova, Karadeniz kıyısında Bafra ve Çarşamba ovalarıdır. Bu ovalar yurdumuzun en önemli tarım alanlarıdır. İç ovalar ise, denizden uzak kesimlerdeki ovalardır. Bu ovaların bir çoğuda akarsuların biriktirdiği alüvyonlarla oluşmuş düzlüklerdir. Kayseri, Erzurum, Eskişehir, Muş, Malatya, Bursa, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Altınbaşak ve Yüksekova gibi birçok iç ova ülkemizde yer alır. Ege Bölgesi'ndeki ovalar ise yer kabuğunun kırılması ile oluşmuş uzun çukurluklar şeklinde uzanır. Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes ve Bakırçay vadileri boyunca akarsuların biriktirdiği alüvyonlardan oluşan bu ovalar doğu batı doğrultusunda uzanırlar. Ovaların insan yaşamı üzerinde önemli etkileri vardır. Ovalar çok önemli tarım alanlarıdır. Yerleşmeye ve ulaşıma da oldukça elverişlidirler. 2. İklim ve Etki Alanları Yurdumuzda çeşitli iklim tipleri görülür. Bu durumun nedeni ise, yer şekilleri, yükselti ve denize göre konumdur. Aynı zamanda ülkemizin Orta Kuşak'ta yer alması da çeşitli iklimlerin görülmesine neden olmuştur. Türkiye genel olarak Akdeniz ikliminin yayılış alanına girer. Fakat yer şekilleri ve yükseltinin etkisinden dolayı her yerde Akdeniz ikliminin özellikleri görülmez. Kıyı bölgelerimizde denizlerin etkisiyle ılıman iklim özellikleri görülür. Kuzey Anadolu ve Toros dağları deniz etkisinin iç kısımlara girmesini engeller. Bu yüzden iç bölgelerde karasal iklim özellikleri görülür. Yurdumuzda etkili olan başlıca iklim tipleri, Akdeniz iklimi, Karadeniz iklimi ve karasal iklimdir. a. Akdeniz İklimi Bu iklimin etkili olduğu yerlerde yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. Yaz aylarında etkili bir kuraklık yaşanır. Kış mevsiminde kar yağışları ve don olaylarına pek rastlanmaz. Akdeniz iklimi genel özellikleri ile Akdeniz ve Ege bölgelerinin kıyı kesimi ile Güney Marmara Bölümü’nde görülür. Akdeniz Bölgesi’nde dağların uzanışından dolayı kıyıda denize bakan yamaçlarda etkilidir. Bu iklimin hakim bitki örtüsü makidir. Makiler kısa boylu bodur ağaçlardan oluşur. Ege Bölgesi'nde ise denize dik uzanan dağların arasındaki ovalardan iç kısımlara doğru sokulmuştur. Marmara Bölgesi'nin güneyinde ise bozulmuş Akdeniz iklimi görülür. Bu iklimi tanıtan en önemli tarım ürünü zeytindir. Akdeniz ikliminin görüldüğü Muğla ilinin sıcaklık ve yağış grafiği b. Karadeniz İklimi Bu iklim Karadeniz'in etkisiyle oluşur. En fazla sonbaharda olmak üzere her mevsim yağışlı bir iklimdir. Yağışların en az düştüğü mevsim ilkbahardır. Özellikle dağların Karadeniz'e bakan yamaçlarında görülür. Yurdumuzun en yağışlı yeri bu iklimin etkisiyle Doğu Karadeniz kıyılarıdır (Rize'de 2300 mm). Karadeniz’den gelen nemli hava kütlelerinin dağların yamaçlarında yükselmeleri sayesinde yağışlar bu kadar fazla olur. Karadeniz ikliminin görüldüğü yerlerde mevsimler arasındaki sıcaklık farkı azdır. Kış mevsimi fazla soğuk olmadığı gibi yaz mevsimi de fazla sıcak olmaz. Hava genellikle kapalıdır ve sis olayları fazladır. Karadeniz ikliminin görüldüğü Rize’nin sıcaklık ve yağış grafiği c. Karasal İklim Bu iklim denizden uzak iç bölgelerde etkilidir. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülür. Ayrıca Trakya'nın iç kesimleri ile İç Batı Anadolu Bölümü'nde de bu iklim görülür. En şiddetli görüldüğü yer ise yükseltiden dolayı Erzurum-Kars Bölümü'dür. Bu iklimde kışlar uzun ve soğuk, yazlar sıcak ve kuraktır. Yağışlar ise en fazla ilkbahar mevsiminde görülür. Karasal iklimin görüldüğü Konya’nın sıcaklık ve yağış grafiği 3. Doğal Bitki Örtüsü Bir yerin doğal bitki örtüsü dendiği zaman, orada doğal olarak yetişen bitkiler akla gelir. Doğal bitki örtüsü ile iklim arasında bir ilişki vardır. Benzer iklim özelliklerinin görüldüğü yerlerde benzer bitki örtüleri görülür. a. Kıyı Bölgelerin Doğal Bitki Örtüsü Akdeniz ikliminin görüldüğü kıyı bölgelerde maki bitki örtüsü görülür. Maki, her mevsim yeşilliğini koruyabilen kısa boylu bodur ağaçlardır. Bu bitkiler yaz kuraklığına uyum sağlamışlardır. Makiler arasında zeytin, defne, keçi boynuzu, mersin, kekik ve lavanta gibi bitkiler yer alır. Yağışların arttığı yüksek yerler de ise meşe ve çam ormanları görülür. Karadeniz kıyılarında ise her mevsim yağışlı bir iklim olduğu için bitki örtüsü ormandır. Bu yüzden Karadeniz kıyıları her mevsim yeşildir. Karadeniz kıyılarında yağışların azaldığı yerlerde dağ çayırları yetişmektedir. Ayrıca doğal olarak çay ve fındık bitkileri de yetişir. b. İç Bölgelerin Doğal Bitki Örtüsü İç bölgelerde karasal iklim görüldüğü için doğal bitki örtüsü bozkırlardır. Bozkır ilkbahar yağışlarıyla yeşerip yaz mevsimindeki kuraklıktan sararıp kuruyan otlardır. İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da yükseltinin arttığı yerlerde yağışlar da arttığı için yer yer ağaç topluluklarına ve seyrek orman alanlarına rastlanır. 4. Akarsuları ve Gölleri a. Akarsular Türkiye akarsular bakımından zengin bir ülkedir. Akarsularımızın boyları genellikle kısadır. Buna karşılık akış hızları fazladır. Çünkü ülkemizin yükseltisi oldukça fazladır. Akarsularımızın akıttıkları su miktarı mevsimlere göre değişiklik gösterir. Bu durum iklim özellikleri ile ilgilidir. İlkbaharda suları çoğalan akarsularımız genellikle eriyen kar suları ile beslenirler. Yaz mevsimindeki kuraklıktan dolayı birçok akarsuyumuzun suyunda azalmalar meydana gelir. Akarsularımızın bir kısmı sınırlarımız içerisinde doğup yurt dışından denize dökülürler. Bu akarsular; Fırat, Dicle, Aras ve Kura’dır. Hepsi de Doğu Anadolu Bölgesi’nden doğmaktadır. Fırat ve Dicle Basra körfezine Aras ve Kura ise Hazar gölüne dökülür. Akdeniz Bölgesi’ndeki Asi nehri ile Trakya’daki Meriç nehri sınırlarımız dışından doğarak kıyılarımızdan denize ulaşır. Yeşilırmak, Kızılırmak ve Sakarya, Karadeniz’e dökülen başlıca akarsularımızdır. Marmara denizine dökülen en büyük akarsuyumuz Susurluk’tur. Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ve Bakırçay Ege denizine dökülür. Seyhan, Ceyhan, Aksu ve Göksu ise Akdeniz’e dökülen akarsularımızdır. Akarsularımızdan çeşitli yararlar sağlanır. Akarsular üzerine kurulan barajlardan elektrik enerjisi, içme, kullanma ve sulama suyu sağlanır. Bazı akarsularda rafting sporu yapılır. Birçok akarsudan balık avlanır. b. Göller Göller, karalar üzerindeki çukurluklarda oluşan doğal su birikintileridir. Yapay su birikintilerine ise baraj gölü denir. Sularını denize ulaştıran göller açık havza durumundadır. Bu göllerin suları tatlıdır. Örneğin Marmara Bölgesi’ndeki İznik, Ulubat ve Manyas göllerinin suları tatlıdır. Sularını denize ulaştıramayan göller kapalı havza durumundadırlar. Bu yüzden suları acı veya tuzludur. Tuz gölü ve Van gölü bu tür göllere örnek olarak verilebilir. Göllerimiz genellikle Doğu ve İç Anadolu bölgeleri ile Güney Marmara ve Antalya (Göller Yöresi) Bölümü’nde yoğunlaşmıştır. Doğu Anadolu Bölgesi’nde Nemrut, Çıldır, Erçek, Hazar, Nazik ve Van gölü yer alır. İç Anadolu Bölgesi’nde ise Akşehir, Eber, Seyfe ve Tuz gölü bulunur. Akdeniz Bölgesi’nde bulunan Göller Yöresi’nde Beyşehir, Eğirdir, Burdur ve Acıgöl yer alır. Marmara Bölgesi’nin büyük gölleri ise İznik, Sapanca, Ulubat ve Manyas’tır. Yurdumuzda yer alan baraj göllerimizin bazıları, Atatürk, Keban, Karakaya, Hasan Polatkan, Seyhan, Demirköprü, Berke ve Gökçekaya’dır. Göllerden tarım alanlarının sulanmasında ve balık üretiminde faydalanılır. Bazı göllerimizde turizm açısından önemlidir. Manyas, Nemrut, Abant ve Yedigöller turistik göllerimizdendir. 5. Türkiye’nin Kara Sınırları ve Genel Özellikleri Türkiye 2875 kilometre kara uzunluğuna sahiptir. Yurdumuzun çevresindeki ülkelerle olan sınırları değişik tarihlerde yapılan anlaşmalarla çizilmiştir. Yunanistan sınırı; Bu sınır Meriç ırmağının yatağını takip eder. Sınır üzerinde İpsala gümrük kapısı vardır. Bulgaristan sınırı; Yunanistan sınırının bittiği yerden başlayarak Yıldız dağlarının kuzeyinden Karadeniz’e ulaşır. Üzerinde en önemli gümrük kapımız olan Kapıkule yer alır. Buradan ülkemizi Avrupa’ya bağlayan kara ve demir yolları geçer. Suriye sınırı; En uzun kara sınırımızdır (877 km). Doğuda Dicle ırmağından başlar, Hatay’ın güneyinden Akdeniz’e ulaşır. Nusaybin ve Cilvegözü gümrük kapıları yer alır. Irak sınırı; Batıda Suriye sınırından başlayarak İran sınırına kadar uzanır. Doğu kısmı oldukça dağlıktır. Üzerinde Habur gümrük kapısı bulunur. İran sınırı; Ağrı dağının doğusundan başlayarak, güneye doğru dağlık bir alandan ülkemizin güneybatı ucuna kadar devam eder. Gürbulak ve Esendere sınır kapısı burada yer alır. Nahcivan sınırı; En kısa sınırımızdır. Dilucu sınır kapısı bu sınırda yer alır. Ermenistan sınırı; Gürcistan sınırından Nahcivan sınırına kadar uzanır. Kuzeyi dağlık bir alandan, güneyi ise Aras nehri üzerinden geçer. Bu sınırda Akyaka sınır kapısı vardır. Gürcistan sınırı; Ermenistan sınırından başlayıp Karadeniz’e kadar uzanır. Genellikle dağlık bir araziden geçer. Bu sınırda da Sarp gümrük kapısı yer alır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder