6 Aralık 2012 Perşembe

Hac

Hac Nedir?Hac, sözlükte saygıdeğer makamlara isteyerek ziyarette bulunmak demektir. Dindeki anlamı ise ihrama girerek belli günde Arafatta bulunmak ve Kâbe'yi usûlüne uygun olarak  ziyaret  etmektir. Hac yapmak, namaz kılmak ve oruç tutmak gibi farzdır, yani Allah'ın emridir.

Hacı Ned
ir?
Zamanında ve usûlüne uygun olarak Kâbe'yi ziyaret eden kimseye 'Hacı' denir. Çoğulu Hüccac'tır.

Haccın Diğer İbadetlerden Farkı Nedir?Haccın diğer  ibadetlerden farklı yönleri vardır. Haccın dışındaki ibadetler, namaz ve oruç gibi ya yalnız bedenî yahut zekât gibi yalnız malîdir. Hac ise hem malî ve hem de  bedenî bir ibadettir. 

Diğer ibadetler her yerde yapılabilirken hac, ancak belli yerde Mekke-i Mükerreme'de yapılabilmektedir. Bunun için dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan ve hali vakti yerinde olan müslümanlar bu ibadeti yapmak için Mekke-i Mükerreme'ye gelmek zorundadırlar. 


Ayrıca, haccın diğer ibadetlere göre bazı zorlukları vardır. Çünkü bu ibadet, pek çok insanın alışkın olmadığı, iklim şartlarını yaşamadığı bir yerde yapılmaktadır.

Hac Günleri Değişir mi?Son günlerde  bazı kimseler, haccın, Peygamberimizden itibaren bugüne kadar yapılagelmiş olan belli günler dışında da yapılabileciğini, bu suretle belli günlerde yapılmasından kaynaklanan izdihamın da önlenmiş olacağını söylüyorlar. Buna da Bakara sûresindeki "Hac bilinen aylardadır." (1) Âyet-i kerîmesini delil gösteriyorlar. Bu iddia yanlıştır. Çünkü Kur'an-ı Kerîm ayrıntılara inmez. Ayrıntıları Peygamberimiz uygulama ve ifade olarak açıklıyor. Kur'an-ı Kerîm Peygamberimize indirilmiş ve onu açıklaması için de görevlendirilmiştir. Nitekim: 

"Kendilerine indirileni insanlara açıklaman için sana Kur'an'ı indirdik. Umulur ki düşünürler" (2) buyurulmuştur. Ayrıca Kur'an-ı Kerim Peygamberimiz'e itaatın Allah'a itaat olduğu (3), emrettiği her şeyin yapılması ve yasakladığı her şeyden de sakınılması gerektiği (4)bildirilmiştir.

Namaz, oruç ve zekâtın farz olduğu Kur'an-ı Kerim'de bildirildiği halde ayrıntılarına yer verilmemiş, ayrıntılar Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. 

Haccın sınırlı günler dışında da yapılabileceğini söyleyenlerin delil olarak gösterdikleri Bakara sûresinin: "Hac bilinen aylardadır" âyetinde, bu bilinen ayların hangi aylar olduğu belirtilmemiştir. Bu ayların da hangi aylar olduğu yine Peygamberimiz tarafından açıklanmıştır. 

Diğer taraftan Mekke-i Mükerreme hicretin 8'nci yılında 20 Ramazan'da fethedildiği halde, o yıl Peygamberimiz sadece umre yapmış ve Zilkâde ayında Medine'ye dönmüştür. Ayrıca Peygamberimiz:"Hac ibadetinizi öğreniniz, benim yaptığım gibi yapınız" 5) buyurmuştur. 

Bu itibarla hac ibadetinin, Peygamberimizden itibaren günümüze kadar uygulanagelmiş olan şekli ve zamanı hakkında son zamanlarda ortaya çıkan farklı yorumların hiçbir değer taşımayacağı açıktır.

Bu yazı "Hac, Lütfi ŞENTÜRK, Diyanet Aylık Dergisi 2000 Şubat " esas alınarak yeniden düzenlenmiş ve kısaltılmıştır. Yazının tamamına anılan dergiden erişebilirsiniz.


1- Bakara, 197.
2- Nahl, 44.
3- Nisa, 80.
4- Haşr, 7.
5- Müslim, Hac, 310.
Hac Kimlere Farzdır?Haccın farz olmasının şartları şunlardır:1- Müslüman olmak,
2- Akıllı olmak,
3- Erginlik çağına gelmiş olmak,
4- Hür olmak,


5- Hacca gidip gelmeye malî  imkanı müsait olmak. Bu şart  şöyledir: Temel ihtiyaçlarından başka, hacca gidip gelinceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin sosyal durumlarına uygun normal geçimlerini sağlayacak servete sahip olmasıdır.
6- Vakit, yani haccın eda edildiği vakte erişmiş bulunmak.
7- Haccın farz olduğunu bilmek. Bu şart gayr-i müslim bir ülkede İslâmiyeti kabul eden kimseler için sözkonusudur.
İşte bu şartları taşıyanlara hac farz olur. Bu şartlardan birisi eksik olursa hac farz olmaz.
Bu şartlar kendisinde bulunan kimseye hac farz olmakla beraber, haccı eda edebilmesi için gerekli olan başka şartlar da vardır. Bunlara "Haccın vucûb-ı edasının şartları" denir. Bu şartlar da şunlardır:
a) Sağlıklı olmak. Kör, felçli, kötürüm ve hac yolculuğuna dayanamayacak derecede yaşlı ve hasta olmamak.
b) Tutuklu bulunmamak.
c) Yol  güvenliği olmak,
d) Kadınların yanlarında eşleri veya mahremleri bulunmak. Mahrem demek evlenmeleri caiz olmayan yakınlar demektir. Baba, oğul, kardeş, amca, dayı ve damat gibi yakınlar, kadının mahremleridir.
e) Eşi ölmüş veya boşanmış kadınların iddet süreleri bitmiş olmalıdır. İddet süreleri içinde hacca gitmeleri uygun değildir.
Kaynak: Hac, Lütfi ŞENTÜRK, Diyanet Aylık Dergisi 2000 Şubat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder