4 Mart 2013 Pazartesi

Toplum İhtiyacını Karşılayan Kurumlar

Toplum İhtiyacını Karşılayan Kurumlar

ÖĞRETMEN:
Toplumun eğitim ihtiyaçlarını 
FIRINCI:
Toplumun beslenme ihtiyacını 
POLİS:
Toplumun güvenlik ihtiyacını 
DOKTOR:
Toplumun sağlık ihtiyacını 
MÜHENDİS:
Toplumun barınma ihtiyacını 
ÇİFTÇİ:
Toplumun beslenme ihtiyaçlarını


KURUM:
Toplumun süreklilik gösteren ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş topluluklardır.
Bu topluluk devlet tarafında oluşturulmuşsa buna resmi kurum denir. 
Resmi kurumların çalışma şekillerini devlet belirler.

Devlet ve Devletin Görevleri 
DEVLET:
Sınırları belli bir toprak parçası üzerine yaşayan insanların oluşturduğu siyasi olarak örgütlenmiş, otoriteli düzendir. 


Her devletin olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de anayasada belirtilen görevleri vardır. Bunlardan bazıları;


1- Kişilerin ve toplumları huzur ve refahını sağlamak
2- İnsanları maddi ve manevi varlıklarının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. 

Devlet bu görevlerini yerine getirmek için çeşitli örgütler oluşturmuştur. Bu örgütlere resmi örgüt yada resmi kurum denilmektedir.

RESMİ KURUMLAR 
Cumhurbaşkanlığı, Kaymakamlık, Valilik, Başbakanlık, TBMM, Mahkemeler, Devlet okulları, Sağlık ocakları, Devlet Hastaneleri, Nüfus Müdürlükleri, Belediyeler, Muhtarlıklar, Emniyet Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, Hapishaneler, Genel Kurmay, Bayındırlık…


Resmi kurumların yöneticileri devlet tarafından atanırlar. Görevleri karşılığında belirli bir oranda maaş alırlar. Resmi kurumların faaliyetleri yasalarla belirlenir. Ayrıca sürekli kurumlardır.


SAĞLIK KURUMLARIMIZ 
Devlet topluma sağlık hizmeti verebilmek için pek çok kuruluş oluşturmuştur. 
DİSPANSERLER 
SAĞLIK BAKANLIĞI 
HASTANELER


GÜVENLİK KURUMLARIMIZ 
Toplumu iç ve dış çatışmalardan ve saldırılardan korunması devletin temel görevidir. 


TÜRK
SİLAHLI KUVVETLERİ 
Ülkemizin güvenliğinden içişleri bakanlığı sorumludur. Polis teşkilatı ve karakolları içişleri bakanlığına bağlıdır. Ülkemizin dış tehditlere karşı koruma görevi “Türk Silahlı Kuvvetlerine” aittir.


SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI 
Toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için kurumlar kurulmuştur. Ancak bazı insanlar günlük hayatta karşılaştıkları sorunları çözmek için bir araya gelirler. Bu duyarlı insanlar sorun çözmek için imkânlarını kullanarak çaba gösterirler. Bu insanların amaçlarına ulaşmak için oluşturdukları örgütlere “sivil toplum kuruluşu” denir. Sivil toplum kuruluşları kâr amacı gütmeden gönüllü çalışırlar.

ULU ÖNDERİMİZ VE BİLİM

ULU ÖNDERİMİZ VE BİLİM
Türkiye Cumhuriyeti‘nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk‘ün bilime ve bilimsel araştırmalara büyük önem verdiği herkesçe bilinmektedir. Atatürk’ün en büyük amaçlarından biri de Türkiye’yi çağdaş bir ülke hâline getirmek ve Avrupalı devletler seviyesine çıkarmaktır. Bunu yaparken en büyük yol gösterici olarak bilimi kabul etmiştir.
Atatürk’ün yaptığı inkılaplar incelendiğinde bu inkılapların aklın ve bilimin önderliğinde yapıldığı modern yenilik ve gelişime açık bir özelliğe sahip olduğu görülmektedir.
Bir ülkenin hızla gelişebilmesi için öncelikle halkın eğitim seviyesinin yükseltilmesi gereklidir. Şüphesiz Atatürk de bu durumun farkına varmış ve eğitim alanındaki inkılâplara önem vermiştir. Bu nedenle Atatürk bütçeden ödenek ayırarak yurt dışına öğrenci gönderilmesine karar vermiştir. Fen bilimleri sosyal bilimler görsel sanatlar ve arkeoloji gibi birçok alanda 1925 ile 1947 yılları arasında Avrupa’ya 40 öğrenci gönderilmiştir.
Türk Tarih Kurumu
Tarih boyunca çok sayıda devlet kuran binlerce yıllık geçmişi olan dünya kültür sanat ve siyasi hayatına etki eden Türklerin tarihi İslam tarihi ve Osmanlı tarihi ile sınırlandırılmıştı.
Atatürk 1930 yılından itibaren Türk tarihinin araştırılması konusuna önem verdi. Araştırmaları bilimsel hâle getirmek için 1931 yılında Türk Tarihi Tetkik Cemiyetini (Türk Tarih Kurumu) kurdurdu.

Yeni Türk Harfleri
Arap alfabesi ses uyumu bakımından Türkçeye uygun olmadığından okuma ve yazma güçlüğü ortaya çıkarıyordu. Bu nedenle ülkemizde okuma ve yazma bilenlerin sayısı da oldukça azdı.
Latin alfabesinden yararlanılarak Türk dilinin yapısına uygun Türk alfabesi hazırlandı. Yeni Türk harfleri TBMM tarafından 1 Kasım 1928 tarihinde kabul edildi.

Türk Dil Kurumu
Osmanlı Devleti zamanında iki çeşit dil vardı. Biri Arapça Farsça ve Türkçenin karışımıyla oluşmuş Osmanlıca diğeri ise halkın konuştuğu Türkçe idi.
Ülkede farklı dillerin konuşulması dil birliğinin oluşmasını engelliyordu. Bu nedenle Atatürk Türk dilinin geliştirilmesi konusu üzerinde önemle durdu.
Türkçenin yabancı dillerin etkisinden kurtarılması ve sadeleştirilmesi amacıyla 1932 yılında Türk Dil Kurumu açıldı. Ayrıca Dil Kurultayları düzenlendi.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Ankara Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesinin kurulmasına Atatürk bizzat öncülük etmiştir.
Türkiye’nin gelişebilmesi için öncelikle bilimin önderliğini esas alan gençlerin yetiştirilmesi millet olarak bilinç seviyesinin yükseltilmesi Türk diline ve Türk tarihine sahip çıkılması gerekiyordu. Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi 14 Haziran 1935 tarihinde kuruldu